Cumartesi, Kasım 12

HUZURSUZUM İÇİM SIKILIYOR

Hiç huzurum yok

Evliyânın büyüklerinden

Abdullah-ı İsfehânî hazretlerine,
...
“rahmetullahi teâlâ aleyh”

bir gün, bir genç gelip;

- Efendim huzursuzum, içim sıkılıyor, kendimi çok mutsuz hissediyorum,

diye dert yandı


Büyük Velî sordu:

- Neden sıkılıyorsun oğlum?


- Bilmiyorum efendim. Devamlı bir

huzursuzluk ve sıkıntı var içimde.


Buyurdu ki:

- Huzursuzluk, günah işlemekten ileri

gelir. Evinizde Ehli sünnet âlimlerinin

ilmihâl kitaplarından yok mu evlâdım?


- Var efendim, olmaz mı.


- Peki, okuyor musun o kitapları?

- Mâlesef okuyamıyorum efendim.


- Niçin okumuyorsun?

- Bilmiyorum efendim, tenbellik işte.


Mübârek zat;

- Güzelim kitapları raflarda hapsettin

öyle mi. Senin tek ilâcın o kitaplardır

işte. İlacın var, ama kullanmıyorsun.

buyurdu.


Ve ilave etti:

- O kitapları okuyup tatbik edersen,

sıkıntın biter, huzura kavuşursun.


Not : Yüzyıllar öncesi olan o zamanlarda insanı,
dünya ve ahırette hüsrana sürükleyecek bid'at ile
mülevves kitap düşünülemezdi.
Bütün din kitapları Ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarıydı
. Zira dînî hayat, şeyh-ül islamlık
ve müftülük makamlarının ve şer'î mahkemelerin sıkı denetimi altındaydı.

Osmanlı ve Hindistan imparatorluklarından sonra,
bu denetim makanizmaları yok olduğundan,
İtikatda ve amelde bid'at ehlinin,
mezhepsizlerin kitapları her tarafa yayıldı.

İnsanlar bid'ata sürüklendi.

Bid'at ehline şefaat yoktur.
İmanını kaybetmemiş olanları dahi bir süre mutlaka cehenneme gireceklerdir.

Peygamber efendimiz, bid'at ehli bu bid'atından dönmedikçe hiçbir duası ve ibadeti kabul olmaz buyuruyorlar.

Yine de eskiden yaşamış mübarek alimlerin,
titizlikle tercüme edilmiş kitaplarını okuyanlar,
onlardan bilgi ve manevi feyiz alarak bid'attan arınırlar, dünya ve ahırette mutlu olurlar.

(Berika, Mektubat-ı Rabbani, Birgivi)