Vasiyet ederim ki sana ey oğul:
Bütün hallerinde, ilim edep ve takva üzerinde olasın,
Geçmişte yaşamış bütün büyük alimlerin eserlerini okuyup izlerinde yürümeyi, sünneti seniyyeye uymayı, ve cemaat yolundan gitmeyi de vasiyet ederim.
Fıkıh hadis ve tefsir okumayı sakın bırakma.
Cahil sofilerden bucak bucak kaç
Namazlarını mutlaka cemaatle kıl, şöhret peşinde gezme.
Şöhretten sakın, çünkü şöhrette afet vardır.
Makamlardada gözün olmasın, daima kendini aşağılarda tut.
Mahkeme ilanlarında adını yazdırma ve hiçkimseylende mahkemelik olma.
Hiçkimseye de ne kefil ol nede vasi,
Namahrem kadınlarla, lafını bilmeyen avam insanlarla ülfet etme.
Güzel Ses dinlemeye fazla kapılma, ruhu karatır ve Gönüllerde nifak doğurur.
Böyleyken de güzel sesi inkar etme ki, ona bağlı olanlarda çoktur.
Az ye, az uyu, az konuş ve halktan arslandan kaçar gibi kaç.
Herzaman kendi yalnızlığında Hak ile beraber ol.
Bidatlerden, yenilik davası güdenlerden, Zenginlerden ve aşağı takım insanlardan uzak dur.
Helala ve şüpheli işlerden sakın, Dünya talep etme ki ona bağlanır ve o uğurda dinini yele verirsin.
Çok gülme, hele kahkahayla gülmememye çok dikkat et. Gülmek kalbi öldürür.
Herkese şefkat gözüyle bak kimseyi tahkir etme ve hakir görme .
Kendi dışını bezeyip süsleme ki, dış mamurluğu iç haraplığından gelir.
Dışı süslemek, yani Ruhun iflas işaretidir. Halk ile mücadele etme, cedelleşme, didşime.
Kimseden hiçbirşey talep etme, ve hizmetin için kimseye emretme.
Meşayihe mal ve beden ile hizmet et ve onların halini asla inkar etme.
Onları kınayanlar ferah bulmaz.
Dünya ve ehline aldanma,
Dünyaya ve dünyacılara meyletme.
İşin halis, gönlün mahzun ve gamlı olsun. gözlerin ağlayıcı duan yalvarıcı olsun.
Giyeceğin sade, yaşantın fakir, sermayen din ilimi, evinde mescit olsun....