SÜNNET-İ SENİYE ÜZERE YAŞAMADAKİ HUZUR
Sünnet, cennete giden yol demektir. Sünnet edebine göre yaşayan herkes, dinini, kalbini, ahlakını, ailesini, neslini afetlerden korur. Sünnet, Allah-a muhabbetin ispatıdır. Hz peygamber e (sav) tabi o
Sünnet, cennete giden yol demektir. Sünnet edebine göre yaşayan herkes, dinini, kalbini, ahlakını, ailesini, neslini afetlerden korur. Sünnet, Allah-a muhabbetin ispatıdır. Hz peygamber e (sav) tabi o
lmadan kimse yüce Allah ı tanıyamaz, ilahi aşkı tadamaz, güzel kulluk yapamaz, kendini tanıyamaz, terbiye olamaz, terakki edemez.
Hz peygamberin asıl görevi hakkı tebliğ, günah kirlerinden tezkiye, kitabı ve sünneti öğreterek terbiye etmektir. Ali İmran 164 cü ayetinde cenabı hak şöyle buyuruyor
“Allah, müminlere, aralarından kendilerine Allah ın ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulundu.Oysa, bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.”
Efendimiz sav yer yüzüne teşrif etmeseydi insanlık sapıklık içerisinde hayatlarına devam ederdi. Ali İmran 31 ayetinde cenabı Mevla şöyle buyuruyor:
“De ki Allah ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.”
Kulun Allah a ve resulüne olan sevgisi onlara itaat etmesidir ve emirlerine uymasıdır. Bu ayetten anlaşılan Allah a ulaşmanın tek yolu efendimizin sünnetine uymaktan geçer. Nitekim farzlar sünnet ile değer kazanır.
Bişri hafi (ks) şöyle buyuruyor:
"Peygamber efendimizi rüyada gördüm bana şöyle dedi :
Cenabı hak neden seni seçtiğini biliyor musun bende hayır diye cevap verdim. Efendimiz devam ederek şöyle buyuruyor:
Salihlere hizmet ettiğin için, kardeşlerine nasihat ettiğin için, arkadaşlarına sünnetimin ehline sevgi beslediğin için ve sünnetime uyduğun için cenabı hak seni seçmiştir.”
Efendimiz bir hadisi şerifte şöyle buyurduğu nakledilir:
“Kim ki benim sünnetimi yaşatırsa o beni sevmiştir Ve kim ki beni severse kıyamet gününde benimle beraber olma şerefine sahip olur.”
Bazı meşhur olan hadislerde şöyle rivayet edildiği aktarılıyor:"Ümmetin fesadı esnasında mahlukatın efendisinin sünneti ile amel ederse 100 şehit sevabı alır.”
Gerçekten şehit olmak isteyen bir kimse daha nice sünnetler var ki unutulmuş onlarla amel ederse şehitlik sevabına olaşmaması mümkün değil.
Ve başka bir hadiste şöyle rivayet edilir:
“Şüphesiz ki tüm ümmetim cennete girecektir lakin bana itaat etmeyen kimse cennete girmeyecek oradakiler ey Allah ın resulü kabul etmeyen kimseler kimdir efendimiz sav buna karşın efendimiz sav şöyle bir cevap veriyor:
- Kim bana itaat ederse cennete ve kim ki bana itaat etmez cehenneme gider ve her amel benim sünnetim ile bağdaşmaz ise o amel bir nevi günahtır.”
Bazı arifler şöyle buyurduğu nakledilir: havada bir şeyhin uçtuğunu, su üstünde yürüdüğünü, ateşi yuttuğunu ve ya olağan üstü haller yaptığını görüp ve bununla beraber bir farzı ve ya bir sünneti kasten terk ediyor ise ondan gelen haller yalandır keramet değil tam tersine istidracdır (şeytani haller) böyle kimselerden ve yaptıklarından Allah a sığınırız.
Cüneydi bağdadi ks şöyle buyurmuş:
"Cenabı hakka ancak onunla ulaşılır. Ve ona ulaşmanın tek yolu efendimize uymaktan geçer.”
Hz Muhammed in ELÇİLİĞİ tüm insanlık ve cinleredir. Herkes onun ümmetidir.
Şunu bilmek gerekir ki herkes gerçek ümmet olamaz nitekim ümmet 3 sınıfa ayrılır:
1- Davet ümmeti çünkü efendimiz herkesi davet etmiş dolayısıyla Müslümanlar,kafirler,Mecusiler kısacası herkes davet ümmetidir
2- İcabet ümmetidir İslami kurallarını kabul edip yapmayan ne kadar kimse varsa hepsi icabet ümmetidir. Şundan anlaşılan kabul etmek yetmiyor her ne kadar Müslüman olmasına yetiyorsa gerçek ümmet olmasına yetmiyor.
3- Mutabaat ümmetidir işte bu ümmet efendimizin sevdiği bahsettiği ümmettir. Sünneti seniye üzere uyan ve amel eden kimseler gerçek ümmeti teşkil ederler.
Arifler farzlara dikkat ettikleri gibi sünnetlere çok dikkat ederler. Velayet mertebesi sünnet ile gelir. Müslüman farzları, vacipleri,haramları, helaları, mekruhları sünnetleri çok iyi bilmeli.
Nitekim arifler şöyle buyurmuş: " Edepleri hafife alan kimse sünnetten mahrum olur sünneti hafife alan kimse farzlardan mahrum olur, farzlara dikkat etmeyen kimse marifetten mahrum olur. "
Doğru yoldan yan çizmemek lazım nitekim cenabı hak cuma süresi bir ve ikinci ayetlerinde şöyle buyurmaktadır:
"Münafıklar sana geldiklerinde: “Şehadet ederiz, gerçekten sen Allah ın resulüsün”! dediler. Allah da biliyor ki, sen şüphesiz Onun resulüsün! Bununla beraber Allah şahitlik ediyor ki, doğrusu münafıklar katiyen yalancıdırlar. Yeminlerini bir kalkan edip de Allah yolundan yan çizmektedirler, doğrusu onlar ne fena yapıyorlar.)"
Şahı nakşibend ks şöyle buyuruyor : "Gece gündüz müritlerin kalbine muhabbeti yerleştirir, sünnet çizgisinden Allah’a ulaştırırız."
Bütün sadatların ve rabbani alimlerin görevi,halkı sünnet üzere terbiye etmektir. Kuran ve sünnete uymayan ahlak batıldır. Sohbetimi bir hadisle bitirmek itiyorum : “ Kim ki sünnetimi zayi ederse benim şefaatim ona haram olur.”
Cenabı hak bizleri cennetin müjdesi olan sünnetten ayırmasın .
AMİN...
S.İhsan EROL
Hz peygamberin asıl görevi hakkı tebliğ, günah kirlerinden tezkiye, kitabı ve sünneti öğreterek terbiye etmektir. Ali İmran 164 cü ayetinde cenabı hak şöyle buyuruyor
“Allah, müminlere, aralarından kendilerine Allah ın ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulundu.Oysa, bundan önce açık bir sapıklık içinde idiler.”
Efendimiz sav yer yüzüne teşrif etmeseydi insanlık sapıklık içerisinde hayatlarına devam ederdi. Ali İmran 31 ayetinde cenabı Mevla şöyle buyuruyor:
“De ki Allah ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin.”
Kulun Allah a ve resulüne olan sevgisi onlara itaat etmesidir ve emirlerine uymasıdır. Bu ayetten anlaşılan Allah a ulaşmanın tek yolu efendimizin sünnetine uymaktan geçer. Nitekim farzlar sünnet ile değer kazanır.
Bişri hafi (ks) şöyle buyuruyor:
"Peygamber efendimizi rüyada gördüm bana şöyle dedi :
Cenabı hak neden seni seçtiğini biliyor musun bende hayır diye cevap verdim. Efendimiz devam ederek şöyle buyuruyor:
Salihlere hizmet ettiğin için, kardeşlerine nasihat ettiğin için, arkadaşlarına sünnetimin ehline sevgi beslediğin için ve sünnetime uyduğun için cenabı hak seni seçmiştir.”
Efendimiz bir hadisi şerifte şöyle buyurduğu nakledilir:
“Kim ki benim sünnetimi yaşatırsa o beni sevmiştir Ve kim ki beni severse kıyamet gününde benimle beraber olma şerefine sahip olur.”
Bazı meşhur olan hadislerde şöyle rivayet edildiği aktarılıyor:"Ümmetin fesadı esnasında mahlukatın efendisinin sünneti ile amel ederse 100 şehit sevabı alır.”
Gerçekten şehit olmak isteyen bir kimse daha nice sünnetler var ki unutulmuş onlarla amel ederse şehitlik sevabına olaşmaması mümkün değil.
Ve başka bir hadiste şöyle rivayet edilir:
“Şüphesiz ki tüm ümmetim cennete girecektir lakin bana itaat etmeyen kimse cennete girmeyecek oradakiler ey Allah ın resulü kabul etmeyen kimseler kimdir efendimiz sav buna karşın efendimiz sav şöyle bir cevap veriyor:
- Kim bana itaat ederse cennete ve kim ki bana itaat etmez cehenneme gider ve her amel benim sünnetim ile bağdaşmaz ise o amel bir nevi günahtır.”
Bazı arifler şöyle buyurduğu nakledilir: havada bir şeyhin uçtuğunu, su üstünde yürüdüğünü, ateşi yuttuğunu ve ya olağan üstü haller yaptığını görüp ve bununla beraber bir farzı ve ya bir sünneti kasten terk ediyor ise ondan gelen haller yalandır keramet değil tam tersine istidracdır (şeytani haller) böyle kimselerden ve yaptıklarından Allah a sığınırız.
Cüneydi bağdadi ks şöyle buyurmuş:
"Cenabı hakka ancak onunla ulaşılır. Ve ona ulaşmanın tek yolu efendimize uymaktan geçer.”
Hz Muhammed in ELÇİLİĞİ tüm insanlık ve cinleredir. Herkes onun ümmetidir.
Şunu bilmek gerekir ki herkes gerçek ümmet olamaz nitekim ümmet 3 sınıfa ayrılır:
1- Davet ümmeti çünkü efendimiz herkesi davet etmiş dolayısıyla Müslümanlar,kafirler,Mecusiler kısacası herkes davet ümmetidir
2- İcabet ümmetidir İslami kurallarını kabul edip yapmayan ne kadar kimse varsa hepsi icabet ümmetidir. Şundan anlaşılan kabul etmek yetmiyor her ne kadar Müslüman olmasına yetiyorsa gerçek ümmet olmasına yetmiyor.
3- Mutabaat ümmetidir işte bu ümmet efendimizin sevdiği bahsettiği ümmettir. Sünneti seniye üzere uyan ve amel eden kimseler gerçek ümmeti teşkil ederler.
Arifler farzlara dikkat ettikleri gibi sünnetlere çok dikkat ederler. Velayet mertebesi sünnet ile gelir. Müslüman farzları, vacipleri,haramları, helaları, mekruhları sünnetleri çok iyi bilmeli.
Nitekim arifler şöyle buyurmuş: " Edepleri hafife alan kimse sünnetten mahrum olur sünneti hafife alan kimse farzlardan mahrum olur, farzlara dikkat etmeyen kimse marifetten mahrum olur. "
Doğru yoldan yan çizmemek lazım nitekim cenabı hak cuma süresi bir ve ikinci ayetlerinde şöyle buyurmaktadır:
"Münafıklar sana geldiklerinde: “Şehadet ederiz, gerçekten sen Allah ın resulüsün”! dediler. Allah da biliyor ki, sen şüphesiz Onun resulüsün! Bununla beraber Allah şahitlik ediyor ki, doğrusu münafıklar katiyen yalancıdırlar. Yeminlerini bir kalkan edip de Allah yolundan yan çizmektedirler, doğrusu onlar ne fena yapıyorlar.)"
Şahı nakşibend ks şöyle buyuruyor : "Gece gündüz müritlerin kalbine muhabbeti yerleştirir, sünnet çizgisinden Allah’a ulaştırırız."
Bütün sadatların ve rabbani alimlerin görevi,halkı sünnet üzere terbiye etmektir. Kuran ve sünnete uymayan ahlak batıldır. Sohbetimi bir hadisle bitirmek itiyorum : “ Kim ki sünnetimi zayi ederse benim şefaatim ona haram olur.”
Cenabı hak bizleri cennetin müjdesi olan sünnetten ayırmasın .
AMİN...
S.İhsan EROL
