Geçmişe üzülmek, gelecekten tedirgin olmak, elden çıkana hayıflanmak insanoğlunun en çok kafasına taktığı meselelerdir. Mevlana hazretleri Mesnevi’de insanoğlunun bu zaafının kendisine nelere mâl olacağını şu ibretli hikaye ile anlatır:
“Bir gün, avcının biri, bir serçeyi yakalar. Serçe ona der ki: “Benim bir lokma etimden ne olacak ki? Sen beni serbest bırak, ben de sana hayatta her zaman gerekl...i olacak, üç tane öğüt vereyim.” Avcının aklı yatar ve kuşu serbest bırakır. Kuş uçup yüksekçe bir dala konduktan sonra başlar:
“Olmayacak şeye, kim söylerse söylesin, inanma,” Bu birinci öğüdüdür.
İkinci Öğüt: “Geçmiş gitmiş şeyler için üzülme; bir şey senden gittikten sonra, onun özlemini çekme,” dedikten sonra, “Benim karnımda on dirhem inci vardı, beni bırakınca, inciden oldun” diye devam etti. Bunu duyan avcı başladı, “ah aptal kafam” diyerek dövünmeye. Kuş bunun üzerine, “Hani geçmiş gitmiş şeyler için üzülmeyecektin…” der.
Avcı “haklısın” deyip, üçüncü öğüdü de vermesini ister. Lakin kuş, “Diğer öğütlerimi tuttun mu ki, üçüncüsünü de tutasın” diyerek uçup gider.
Ayeti Kerimelerin Işığında Mutlu Olmanın Formülü
- Ümitsizlik ve çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı ve her derdin bir devası olduğunu unutma. Tevekkül sahibi ol. Sıkıntılar karşısında “sabrı cemil” niyaz et…
“Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz derler.” (Bakara 156)
- Büyüklük kompleksine kapılıp, insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırma.
“Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.” (Hucurat 10)
Cerir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (s.a.), "Birincisi namaz kılmak, ikincisi zekat vermek, üçüncüsü tüm Müslümanlar hakkında hayır dilemek olmak üzere üç hususta kendisinden biat aldığını" rivayet eder. (Buhari, Kitabu'l-İman.)
- Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme.
“Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, halimdir, yumuşak davranır.” (Bakara 263)
Hz. Peygamber (s.a), kıyamet gününde Allah'ın birisine verdiği hediyeyi sürekli başa kakan (ve bu konuda îmâlı konuşmalar yapan) kimselerle değil konuşmak, onlara bir kez bile bakmayacağını bildirmektedir.
- Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç. Tüm korku ve şerlere karşı Rabbine sığın.
“Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” (Felak 1-5)
Mahlukatın şerrine karşı sığınmanın en etkili yolu, Yaratana sığınmaktır. Çünkü Allah, her halükarda mahlukatı üzerinde galiptir ve bizim bilmediğimiz şerleri bilir. Dolayısıyla Allah'a sığınma öyle bir yüce Hakime sığınmaktır ki, O'na karşı hiçbir şeyin gücü yetmez.